top of page

SOSYAL FOBİ VE BİREYİN YAŞAMI

İnsanın sosyal bir varlık olması, diğerleri ile sürekli etkileşim içinde olması demektir. Bir ortama girdiğimizde, diğerlerinin bizim hakkımızdaki düşünceleri bazı kişiler için oldukça önemlidir. Yemek yerken izlendiğini, yürürken gözlerin üstünde olduğunu ve konuşurken ağzından çıkan sözcüklere fazlasıyla dikkat edildiğini düşünebilir. Halbuki çoğu kişi bunların farkında bile değildir. Bu durum sosyal fobiyle ilişkilidir.


Sosyal fobi, sosyal bir ortama katıldığımız zaman aklımıza hücum eden, hata yapacağımız ve bunun sonunda eleştirilip alay edileceğimiz düşünceleridir. Performans gerektiren durumlarda veya sosyalleşmelerde yaşanan aşırı kaygı ve korku durumudur. Kişi eleştirileceğini, küçük düşürüleceğini veya rezil olacağını düşünür. Yapılan incelemeler bu düşüncelerin altında yatan bilişsel sebebin olumsuz değerlendirilme korkusu olduğunu ortaya koymuştur.


Sosyal fobik kişiler utandıklarında veya kaygı duyduklarında bazı fizyolojik belirtiler yaşarlar. Bunlara kalp çarpıntısı, nefes hızının artışı, kızarma, titreme örnek verilebilir. Kişi bu belirtilerin ve utancın fark edileceğinden de kaygı duyar. Tabii herkes fizyolojik bir belirti göstermeyebilir; bazıları dışarıdan ne kadar ifadesiz ve sakin dursa da içeride fırtınalar kopuyor olabilir. Atılan küçük bir bakış veya yapılan herhangi bir jest sosyal fobikler için birden çok anlam içerebilir.


Bu kişiler yaşadıkları korku ve kaygının gerçekçi olmadığının farkındadır. Buna rağmen ortamlarda kaygı duymaktan kendilerini alıkoyamamakta ve bu korkuyla başa çıkamamaktadırlar. Bireyin olumlu veya olumsuz bakış açısı, yalnızlık yaşantısının oluşup oluşmamasına zemin hazırlar. Eğer bireyin bakış açısı olumsuz ise ilişki kurduğu zaman olumsuz sonuçlarla karşılaşacağını düşünür ve kaçar. Bu durum sosyal izolasyona sebep olur.


Anlamlı ilişkilerden uzak olmak, iş yerlerinde de yalnızlığa sebep olabilir. Bireyler sosyal bir ortamda kendilerini yalnız hissettiklerinde bu durum yalnızlığın daha yoğun yaşanmasına sebep olur. Sosyal çevreden kaynaklı yalnızlık; etkileşim ve paylaşım içinde olan bir gruba üye olunmamasıdır ve doyum veren bir sosyal grup içinde olma ile çözüm bulunabilen bir durumdur.


Sosyal fobi iş yaşamında bireyleri yoran bir deneyimdir. Çünkü iş yaşamında birtakım beklentiler vardır. Kendini ifade edebilme, girişken olma, sorun çözme başarılı olmak için zorunlu kabul edilir. Oysa sosyal fobik kişiler hem görünmekten hem de görünmemekten korkarlar. Görünür olduklarında hata yapıp eleştirileceğine, görünmez olduklarında ise yetersiz veya pasif görüleceklerine dair yoğun inançları vardır. Bu döngü bireyi kendi içine sıkıştırır.


Halbuki sosyal fobik bireyler sandıkları kadar yetersiz değildir. Çoğu zaman derinlemesine düşünmeleri küçük detayları fark etmelerini, empatik bakış açısına sahip olmalarını ve diğerlerinin ifadelerini anlamalarını kolaylaştırır.


Sonuç olarak sosyal fobiklerin etraflarındaki insanlardan destek görmeleri, rahatlamalarını ve korkularının hafiflemesini sağlar. İnsan yargılanmadığında nefes almaya başlar. Bu sebeple sessiz görünümün arkasındaki mücadeleyi fark etmek ve yanlış algıları yıkmak önemlidir.

Yorumlar


© Copyrigh HR Institue
  • Facebook Basic Black
  • Twitter Basic Black
  • Black Instagram Icon
bottom of page