İş Yaşamındaki Görünmez Engeller: Cam Tavan Sendromu
- Bahar Sarıkaya
- 9 saat önce
- 2 dakikada okunur
Her insanın çalıştığı kurumda harcadığı emek ve çaba sonrasında yükselmek ister. Kariyer basamaklarını başarıyla tırmanmak oldukça olağandır. Fakat bazı gruplar belirli bir basamağa gelir ve burada takılı kalır. İlerlemek isteseler de ilerleyemez, çünkü önlerinde görünmez bir engel vardır. Özellikle kadınlar ve dezavantajlı gruplarda sık görülen bu engele Cam Tavan Sendromu denir.
Cam Tavan Sendromu, bir kuruluş içindeki nitelikli kişilerin, belirli bir noktadan sonra terfi alamamasıdır. Bu durum çeşitli kalıp yargılar, ayrımcı ve cinsiyetçi tutumlar ve yanlış inançlardan kaynaklanır. Cam tavan denme sebebi, engelin açıkça görünmemesi ve ilerlemeye engel olmasından kaynaklanır. Bariyerin altına düşülebilir fakat yukarısına çıkmak oldukça zordur.
Cam tavanın birden çok nedeni olabilir. Toplumdaki ataerkil düzen ve erkek egemenliği kadınların üst konumlara gelmesini zorlaştırır. Erkekler dışında kadın yöneticiler de engeller koyabilir. Buna kraliçe arı sendromu denir. Kadın yönetici kendi iktidarını sürdürmek için diğer çalışan kadınların önüne engeller koyar ve yönetici pozisyonunu korumak ister. Son olarak ise bariyeri koyan bireyin kendisi de olabilir. Ataerkil düzenin içselleştirilmesi, bilinçaltında bireyin daha niteliksiz olduğu veya başarısız olduğu düşüncelerini oluşturabilir.
Cinsiyetlere yüklenen sosyal roller bu cam tavanı daha da besler. Erkeklerin çalışması ve kadının evde olması gerektiği düşüncesi iş yaşamındaki evli veya çocuklu kadınlara aşılması güç engeller konulmasına sebep olur. Kariyerinde yükselmek isteyen kadınlar, "çocuklarına vakit ayırması gerektiği" ya da "kadınların aile hayatına odaklanması gerektiği" gibi ifadeleri sıklıkla duyarlar.
Cam tavanlar, organizasyonların potansiyeli yüksek bireyleri kaybetmesine sebep olur. Yenilikçi yaklaşım ve gelişim potansiyeli düşer. Farklı bakış açılarının bulunmaması sorunlara karşı tek boyutlu çözümlere sebep olur. Ayrıca bu durum toplumsal eşitsizliği de pekiştirir. Kişiler ne kadar uğraşsalar da bir engelde takılıp kalınması motivasyonu azaltır. Örnek alınabilecek bir rol modelin eksikliği de bu tavanın kalıcılaşmasına neden olur.
Son yıllarda kadınların iş dünyasında ve akademide daha aktif olması, yer yer tavanın çatlamasını sağlar. Kurumların eşitlik politikaları ve toplumsal farkındalığın artması bunu destekler. Yöneticilerin ve profesyonellerin önyargı eğitimleri almaları, kalıp yargıların görünürlüğünü artırır.
Sonuç olarak cam tavan, toplumun potansiyelini azaltan güçlü bir sınırlayıcıdır. Yeteneklerin önüne konan her engel, toplumun önüne de konur. Bu tavanın kırılması daha adil ve başarılı organizasyonların oluşmasına olanak tanıyacaktır. Belki bu engelin varlığını kabul edip görünür kılmak bile tavanın çatırdamasında etkili olacaktır.

Yorumlar